28 Mart 2009 Cumartesi

ulusalcıların dünyayı anlamaktan aciz olması

ak$am aklıma geldi ama yazamadım, fırsat olmadı. ak$am haberlerini izlerken dinlediğim bir miting konu$ması, görsellikle de bütünle$ince, yakla$ık 5 dakika kadar gülmemi sağladı. -aslında dü$ündüm de, radyodan dinlesem de aynı düzeyde gülebilirdim- sağolsun sayın ba$bakan ekonomik kriz söylemlerini kastederek a$ağı yukarı $u ifadeleri kullandı, "değerli karde$lerim, aslında medyanın abarttığı kadar da ortada bir $ey yok, onu da söyliyim. ha, i$ini bilmeyen var da fabrikasını kapatıyorsa, ona biz ne yapalım".dediğim gibi güldüm. itiraf etmeliyim ki, öncelikle söylemin komikliğine güldüm. gerçekten ortada ciddi bir ekonomik kriz var mıdır yok mudur o açıdan değil ama sayın ba$bakan'ın sorumluluktan sıyrılmadaki zekice yakla$ımı ve bunu oldukça da esprili bir üslupla dile getirebilmesi takdire $ayandı. bu konu$mayı dinleyen vatanda$ları da izleyebilme fırsatım oldu. cümleler söylendikten sonra topluluk daha bir ate$lendi, co$tu. sonra aklıma kendisine ulusalcı diyen ama solcu, sosyalist, sosyal demokrat gibi sıfatlardan da vazgeçemeyen ulusalcı güruh geldi. tek dertleri bu ülkede ya$ayan herkesi üniform bir yapıya sokup mümkün olsa herkesi asker yapmak ya da askerin emrine amade vaziyete sokmak olan bu kimselerin "sol" adı altında ortaya çıkıp epeyce de oy aldığını dü$ündüm. türkiye'de sol olmadığını, bu zihinsel yapı ile, özdemir ince gibi yazarları “solun yıkılmaz kalesi” olarak gören bir kitleyle mi özgürlük, e$itlik, adaletin tesis edilebileceğini aklıma getirdim. "abartıldığı kadar bir $ey yok, kriz palavra" diyen ba$bakan'ı dinleyen kalabalığın arasında kuvvetle muhtemel i$siz kalanların da olduğunu, ama bu kitlenin kurtulu$ umudu olarak yine, -ve haklı olarak- tayyip erdoğan'ı gördüğünü anladım. ve ben de haklıydım.kendisine "sol" diyen ama solla molla alakası olmayan ulusalcıların -hadi solcu falan olmasınlar ama- en azından populizm yapmak adına insanlara küçücük bir umut olsun veremediklerini, zaten veremeyeceklerini, içlerindeki askerci kafa yapısının buna zerre izin vermeyeceğini, gözlerinde vatanda$ın yalnızca devlete (onun arkaplanı elbette askere, subaya) hizmet etmek olduğunu yine umutsuzca anımsadım. ve halkın değerlerine ancak sahtekarca “açılım”larla sahip çıkan bu kafa yapısının tüm derdinin kendi kitlesine benzeyen $apkalı, fraklı bir toplum yaratmak olduğunu da. son tahlilde bu kimselerin yegane gayesinin milleti değil devleti “memnun etmek” olduğu gerçeğiyle, ulusalcıların dünyayı anlamaktan aciz olmaları gerçeğiyle tekrar yüzle$tim. özelle$tirme gibi ciddi bir iktisadi perspektifi anlamaktan aciz, özgürlük alanlarının geni$letilmesine tümden kar$ı, dü$ünce özgürlüğüymü$, fikirlerin özgürce tartı$ılmasıymı$, 301’mi$, azınlık haklarıymı$ zerre sallamayan, sivil demokratik anlayı$tan yana olmayan, militarizmi $iar edinmi$ bir kitle. bu mu sol?
(nasilbirdemokrasiistiyoruz, 26.03.2009 08:44)

1 yorum: